Dün akşam oynadığımız derbi maç, futbol ve skor güzelliğinin yanısıra Fenerbahçe taraftarının yarattığı tribün güzelliklerine de sahne oldu. Açılan pankartlar, birbir emekle hazırlanan kareografiler galibiyetimizi süsleyen diğer unsurlar oldu. Taraftarımız 90 dakika boyunca bıkmadan usanmadan takımımızı destekledi.
İnsan böyle maçlarda Fenerbahçe taraftarı ait olmanın gururunu yaşıyor, büyük sevinç duyuyor. Ezeli rakibimiz, ebedi dostumuz Beşiktaş ise maç bitimiyle beraber, yıllardır her Fenerbahçe mağlubiyeti sonrası gibi yine koro halinde ağlama moduna geçti.
Beşiktaş camiası, "Hakem öyleydi, Bilica şunu yaptı, Alex o topa öyle nasıl vurdu?" diye ağlaşırken sanırız necip Türk basını ya da Beşiktaş tribünü önünde konuşlanmış emniyet güçleri gibi son yıllarda yapılmış en büyük tribün ahlaksızlığını görmedi ya da görmezden geldi.
Beşiktaşlı taraftarların bulunduğu tribünün en önündaki demir parmaklıklara tırmanan bir ahlaksız, Beşiktaş galibiyetinin coşkusunu yaşamaya gelmiş yüzlerce kadın ve çocuğun bulunduğu tribünlere pişkin pişkin sırıtarak, dakikalarca cinsel uzvunu gösterdi.
Ve bu ahlaksızı ne emniyet görevlileri görüp gereğini yaptı. Ne de bir Beşiktaşlı taraftar "Dur kardeşim sen ne yapıyorsun?" dedi. Ne de başta yayıncı kuruluş olmak üzere hiç bir medya mensubunun dikkatini çekmedi.
Fenerbahçe`ye zarar vermek için fotomontaj oyunlarına bile başvurmaktan çekinmeyenler, Fenerbahçe`nin ceza alması için olmadık görüntüleri defalarca ekranlara taşıyanlar, Fenerbahçemizin rakiplerinin zarar göreceği hallerde hemen 3 maymunu oynamaya başlıyorlar. Görmüyorlar, duymuyorlar, bilmiyorlar.
Bu ortamda biz yine umutsuz bir çaba içine girelim, hacca giden karınca gibi olalım, "varamasak da yolunda ölürüz" diyelim ve konuyu yetkililerin gözlerine sokalım. Sonsuza kadar gözlerini, kulaklarını kapatacak halleri yok ya!
Haber hakkındaki yorumlar;
http://forum.antu.com/KonuOku.aspx?gID=4&fID=9&kID=37603