Teknik Direktörümüz Jose Mourinho ve Takım Kaptanlarımızdan Milan Skriniar, yarın akşam sahamızda Hollanda ekibi Feyenoord ile oynayacağımız UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu rövanş maçı öncesi Fenerbahçe Can Bartu Tesislerimizde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kadıköy Cehennemine hoş geldiniz söylemi hakkında Jose Mourinho, “Evet, taraftarlarımız istedikleri zaman rakipler için çok zor bir atmosfer yaratabiliyorlar. Biz de deplasmanda oynarken zor bir atmosferde oynadık. Zor derken ev sahibi için pozitif, konuk takım için zorluk yaratacak bir atmosfer vardı. Agresif veya vahşi bir ortam değildi tabii ki güzel bir ortamdı. Geçen yıldan beri burada maçları oynadığımızdan biliyorum. Bizim taraftarlarımız da istedikleri zaman Fenerbahçe için pozitif, rakipler için de zorlu bir atmosfer yaratabilirler. Tabii ki bunun tek başına maçlarda belirleyici olduğunu düşünmüyorum ama ev sahibi takımın daha iyi bir performans sergilemesi için yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla yarın olacak atmosfer taraftarlarımızın elinde. Ben hala tur şansımızın %50-%50 olduğunu düşünüyorum. Turun devresinde 2-1 gerideyiz ama evimizde oynayacağımız 90 dakika hatta 90+30 dakika var.” dedi.
Talisca ve İsmail’in sakatlığı sorusuna Mourinho, “Talisca’nın durumu İsmail’den daha iyi. Kendisi sezon öncesi hazırlıklarına başladığımız ilk hafta bir sakatlık yaşadı. Biz Portekiz’de kampta olduğumuzda da çalışmalarını burada sıkı bir şekilde sürdürdü. İsmail ise Portekiz’de sakatlandı. Dolayısıyla iyileşme anlamında Talisca’nın arkasında. Takımla sadece 3 gün çalışabildi. Ama tabii ki de kulübede bizim için artı bir opsiyon olacak. Böylesine önemli 90+30’luk bir maçta ikisinin de geri dönmüş olması bizim için güzel bir durum. Rotterdam’daki maçta da kimseyi kaybetmedik, ilk maçta olan oyuncuların aynısı ve artı olarak Talisca ve İsmail olacak.” ifadelerini kullandı.
Oyun sistemi hakkında, “Geçişler sadece benim için önemli değil, dünyadaki bütün teknik direktörler için önemli. Çünkü oyun içerisinde sürekli geçişler oluyor. Topu kazandığınız ve kaybettiğiniz zaman geçişler oluyor. Yarın maçta da ne kadar fazla geçiş olacağını göreceksiniz. Tabii ki elinizde hızlı oyuncular varsa buna göre bir geçiş oyunu oynarsınız. Eğer yavaş oyuncular varsa farklı bir geçiş oyunu oynarsınız. Elinizde top kaybında agresif oyuncular varsa da ona göre oyun oynarsınız. Bu tarz oyuncular yoksa ise kompakt olmanız gerekiyor.” dedi.
Fenerbahçe’nin hafta sonu maç oynamaması, Feyenoord’un da oynamış olmasının avantajı var mı sorusuna Jose Mourinho, “Feyenoord için kolay bir maçtı. Takımın yarısını da dinlendirme fırsatı buldular. Feyenoord’un sakatlanan futbolcuları oynamayanlar. NAC herhangi bir zorluk yaratmadı onlara, bazı oyuncuları zaten oynatmadılar bazı oyuncular da bir dakika bile süre almadı. Dolayısıyla bizim için onların lig maçını oynamış olmalarının bir avantajı olduğunu düşünmüyorum. Ama bizim maçımızın ertelenmiş olması bizler için iyi oldu. Şu an maç yükünün bize iyi gelmeyeceği bir dönemdeyiz. Dolasıyla bizim için güzel bir karardı, bütün odağımızı Feyenoord maçına çevirdik. Bugün yapacağımız çalışmalarda da önemli bir şey çalışmayacağız, basın toplantısında dilerseniz 30 dakika kalabilirsiniz. Saklayacak bir şeyimiz yok, bütün çalışmalarımızı dün tamamladık.” şeklinde konuştu.
Avrupa’daki hedeflere de değinen Jose, “Başlangıç için hedefimiz Play-Off’lara kalabilmek. Oraya kalabilirsek diğer hedefimiz ise Şampiyonlar Ligi’ne kalabilmek olacak. Bunu başaramazsak Avrupa Ligi’ne gideceğiz. Dolayısıyla maç-maç bakmamız gerekiyor. Geçen seneye baktığımız zaman Şampiyonlar Ligi’nden elenmiş, sonrasında da Avrupa Ligi’ne gitmiştik. Evimizde Rangers’a karşı iyi bir maç çıkarmıştık, deplasmanda da harika bir maç oynamıştık ama penaltılarla turu kaybettik. Çeyrek finale gitmeye çok yaklaşmıştık, oraya geçtiğiniz zaman ise her şeyin mümkün olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla hedefimiz geçen seneyle aynı. Lugano maçı gibi önce eleme turunu geçmek ondan sonrasına ise o zaman bakmak.” ifadelerini kullandı.
Kerem Aktürkoğlu hakkında gelen soruya, “Kendisi Benfica’nın oyuncusu. Onu tabii ki tanıyorum. Portekiz Ligi’nde oynayan oyuncular daha da iyi tanıyorum. Çünkü çalışmadığım zaman daha çok izlediğim lig Portekiz Ligi. Kendisini iyi biliyorum ama oyuncu Benfica’nın oyuncusu.” açıklamalarını yaptı.
Maçı değerlendirerek başlayan Milan Skriniar, “Yarın maçta bizi nelerin beklediğini biliyoruz. Özellikle ilk maçtan sonra aldığımız mağlubiyetten sonra zor bir maç olacak. İyi olduğumuz anlar vardı ama özellikle ikinci yarı daha iyi bir oyun sergiledik. Turun hala ortada olduğunu düşünüyorum. Taraftarlarımızın da desteğiyle bunu başarabiliriz.” dedi.
Transfer süreci hakkında Skriniar, “Aslında bütün süreç boyunca hocamızla konuştum. Ben, Başkanımız ve Futbol Direktörümüz bu sürecin bir an önce sonlanmasını istedik. Bunun daha önceden gerçekleşmesini dilerdim, geldiğimde ilk resmi maçımıza 4 gün kalmıştı. Ben çalışmalarımı Paris’te sürdürdüm, en şekilde geçirdim. Şimdi de önemli maçlar oynayacağımız zorlu bir sürece giriyoruz. Ben kendimi hep fit tutmaya çalıştım. Hocamızın ve diğer bütün herkesin bu süreç boyunca yaptıklarının anlamı benim için çok büyük. Bu takımın kaptanlarından biri olduğum için de her zaman gurur duyuyorum. Hocamızın da belirtmiş olduğu gibi mevzu kaptanlık bandını kolunuza takmak değil, önemli olan takımın başarılı olması için elinizden gelenin en iyisini yapmanız. Ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.”
Leo Sauer sorusuna Milan, “Kendisini milli takımdan tanıyorum, kendisi genç ve yetenekli bir oyuncu. Bence Slovakya’daki kanat oyuncularının en iyisi. Ona karşı oynamak her zaman zordur. İlk maçtan önce Mert Müldür’ü de ona karşı uyarmıştım. Yarın umarım kendisi gol atmaz. Ona en güzel dileklerimi iletiyorum.”
Kaptanlık hakkında da konuşan Milan Skriniar, “Kendisinin özel bir konuşması olmadı. Ben, Fred, Mert Hakan ve İrfan’ı yanına çağırdı. Bu takımın kaptanı Mert ama o sahada olmadığı zamanların kararını verdi. Özel bir konuşma yapmadı. Belirtmiş olduğum gibi o bandı takmak değil takıma göstermiş olduğunuz liderliktir. Bu sadece 4 oyuncunun sorumluluğu değil takımdaki bütün oyuncular takıma yardım edebilir. Evet, hocamızın da dediği gibi ‘Cehenneme hoş geldiniz’ diyoruz. Taraftarlarımız yarın inanılmaz bir atmosfer yaratacak. İlk düdükten son düdüğe kadar itici bir güç olacaklar, bizi destekleyecekler. Bizler de unutulmaz bir gece olması için elimizden gelenin en iyisini yapacağız.” dedi.
Oyun sistemi sorusuna ise, “Üçlü veya dörtlü ya da kimin oynadığının bir önemi yok. Bizim için önemli olan takım olarak kazanmamız ve gelişmemiz. Antrenmanlarda da iyi olmayan şeyleri geliştirmeye çalışıyoruz. Bizim için en önemli şey kazanmak ve bir üst tura çıkmak.” dedi.